3 Mart 2014 Pazartesi

Nedir bu “Tense” lerden çektiğimiz



    Tense (cümlenin zamanı) İngilizceyi öğrenenler tarafından  herzaman gerginlik yaratan bir problem olarak görülmüştür, görülmektedir, görülecektir. 


Zaten “tense” kelimesinin anlamlarından birisi de “gergin” demek, ne büyük tesadüf! İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayan hemen hemen tüm yetişkin öğrencilerimin sorduğu ilk sorulardan birisi “ Hocam kaç tane “tense” öğreneceğiz?” olmuştur. Maalesef sistem “tense”leri ve gramer kurallarını öğrenme ve kullanma üzerine okadar çok vurgu yapmaktadır ki öğrenciler ister istemez bu konuyu sorun yapmaktadır. Yetişkin öğrencilerde bu bir problem iken erken yaşlarda dili öğrenmeye başlayan öğrencilerde problem olarak görülmeyebilir, çünkü onlar yaşları gereği dili öğrenmekten çok edinmekteoldukları için gramer kurallarına çok fazla takılmazlar.


    Yetişkinlerin üzerindeki bu gramer ve bunun  temelindeki  “tense” baskısı ilerleyen zamanlarda ise “Tüm grameri öğrendim ama halen daha cümle kuramıyorum, konuşamıyorum” olarak karşımıza çıkar. Çünkü üretim sürecinde öğrencinin önünde bir dizi soru vardır, ve bu süreç büyük ihtimalle aşağıdaki örnekteki gibi gelişir;


Öğrencimizin ingilizce konuşulan bir ortamda şöyle bir soru ile  karşılaştığını düşünelim;

A: Have you heard about Brian lately? I wonder, what he is doing nowadays.

B: (Öncelikle soru analiz edilir. Diyelimki soru anlaşıldı ve bir cevap üretilmesi gerekiyor, öğrenci düşünmeye başlar, önündeki ilk soru cevabın hangi “tense” ile verileceğidir. Tüm bilinen “tense” ler zihinde taranır, kullanımları gözden geçirilir ve bir tanesinde karar kılınır. Bu aşamadan sonra ikinci soru ortaya çıkar; cevap için seçilen “tense”in yapısı nasıl olacaktır? Yardımcı fiil ne olmalıdır? Fiil “s” takısı alacak mıdır? vb. Zihin bu ve bunun gibi sorunları çözmeye çalışırken A halen bir cevap beklemektedir.)

    Gerçi bu örnekteki durum dilin iletişimsel kullanımıyla ilgilidir, benzer bir durum diğer bir üretim süreci olan “yazma” becerisinde de görülür.

   Bu durumun üstesinden gelmenin birçok yolu var; örneğin yabancı dil eğitimine erken yaşta başlamak, bol pratik yapmak, bol bol okumak ve daha bir çoğu.


    Maalesef ki mevcut sınav  sistemi  ve dil becerisini ölçen hali hazırdaki sınavlar grameri öğrenmeyi zorunlu kılıyor. Yani İngilizce iletişim becerileriniz mükemmel bile olsa YDS, eski KPDS, ÜDS, LYS gibi sınavlarda başarılı olabilmek için grameri iyi bilmeniz gerekmekte. Bu şuna benziyor, hepimiz Türkçe’yi anadilimiz olarak konuşuyoruz ama kaçımız ÖSYM’nin Türkçe gramer sorularını çok iyi derecede çözebilir.

Örneğin Türkçe bilginizle (ki bu dil ana dilimiz ve günlük hayatta iletişimde başarılı bir şekilde kullanıyoruz) şu soruya bir bakın;



Aşağıdakilerin hangisinde iyelik eki aldığı için belgisiz zamir olan, adlaşmış bir sıfat kullanılmıştır? (ben şahsen daha soru kökünde afalladım az çok dil bilimle uğraşmama rağmen)

A) Kimi insanlar karlı havada araba kullanmıyor.
B) Size başka bir gömlek verelim, dedi.
C) Sinemalardaki hiçbir filmi kaçırmazmış.
D) Bazısı işini ötekilerden erken bitirmiş.
E) Bugün yine birkaç kitap aldım. (2005 ÖSS)


    Uzun lafın kısası yabancı dil becerimizi ölçen mevcut sınav sistemi (bazıları bu sistemin iletişimsel becerileri daha çok ölçen bir sistem ile değiştirileceğini söylüyor umarım öyle olur, ama oluncaya kadar sistem bu)  gramer öğrenmemizi mecbur kılıyor.

  Burada bu zorlu gramer yolculuğunuzda size elimden geldiğince refakat etmeyi planlıyorum, ancak size bir mucize, sihirli bir gramer öğrenme yolu, müthiş bir İngilizce öğrenme metodu vaat etmiyorum, ama bol açıklama ve bol alıştırma sunmayı istiyorum.



   İngilizce’de “Tense”  Sistemi


    
Çok karmaşık gibi görülmesine rağmen belli noktalar iyi anlaşıldığında tüm “tense”lerin hakimi olabilirsiniz. “Tense” sistemine önce iki yönden yaklaşmak istiyorum.


  1. Time (zaman)
  2.  Aspect (boyut,durum)

 1. Time (zaman); olayın zaman içerisindeki kesin yerini gösterir. 3 ana zaman söz konusudur; Past (Geçmiş), Present (Geniş-Şimdiki), Future (Gelecek). 


a. Past (Geçmiş) Tense ler geçmiştene olduğunu anlatır. Şimdiden önceki zamanı kapsar.

I ate an egg for breakfast yesterday morning.


b. Present (Geniş-Şimdiki) Tenseler şimdive genişzamanda ne olduğunu anlatır. Bu bazen gelecek zamanı da anlatır.

I eat an egg for breakfast every morning.

I am eating an egg now.


c. Future (Gelecek )Tense ler gelecektene olacağını anlatır.

         I will eat an egg for breakfast tomorrow morning.


2. Aspect (boyut-durum) Aspect olayın zaman içerisindeki kesin yerinden çok zamana göre nasıl görüldüğünü anlatır. Bir başka değişle olayın belli bir tense içerisindeki devamlılığını anlatır.  Tense sisteminde 4 tip aspect ten bahsetmek mümkün, bunlar; 

Simple,Perfect, Progressive (continuous), Perfect Progressive.


a. Progressive Aspect: Bir zaman dilimi içerisinde süreklilik gösteren olayların anlatımında kullanılır. Bu olay geçmişte,şimdide ve gelecekte olabilir. Progressive aspect içeren tüm tense lerde “be” yardımcı fiil olarak bulunurken ana fiil Ving şeklindedir.

     I am reading a book now.

     I was reading a book …..


b. Perfect  Aspect:  Perfect anlam olarak tamamlanmış demektir. Perfect aspect içeren tense ler olayın tamamlanmış olduğunu belirtir. Ancak buradaki dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tüm Perfect Aspect içeren tense lerde anlatılan olay mutlaka kendisinden sonraki zaman ile ilişki içerisindedir. 

Örneğin; “I have broken my arm.” Cümlesini alalım, bu cümle present perfect bir cümledir. Kolun kırılması geçmişte olup bitmiştir ancak kol halen kırıktır, yani şimdiki zamanda kırık olduğu görülebilir. Geçmişte olan kırılma olayı şimdiyi (present) etkilemektedir.

“I broke my arm” cümlesi ise "past tense" dir. Olay geçmişte olmuş ve bitmiştir. Şimdi ile herhangi bir etkileşim söz konusu değildir. Kol şu an iyileşmiş durumdadır.  Yapı olarak have/has/had yardımcı fiilleri ve V3 şeklindedir.

c. Perfect Progressive Aspect:  Yukarıda verilen iki tip aspectin bir arada kullanılan durumudur. Söz konusu olay bir devamlılık göstermektedir.

Bu olay geçmişte belli bir süre devam edip tamamlanmış olabilir;
I had been living in Izmir for 40 years before I moved to Istanbul.

Geçmişte başlayıp halen devam ediyor olabilir;
I have been living in Istanbul since 2012.

ç.Simple Aspect:  Anlatılan olayın hiçbir süreklilik göstermemesi veya başka bir zamanı etkilemesi söz konusu olmadığı durumlarda kullanılır.
I live in Istanbul
I ate an egg for breakfast yesterday.

    Biraz kafa karıştırıcı değil mi? Aslında değil, unutmayın her “Tense” bir "Time" ve "Aspect" ten oluşur. Time olayın zaman içerisindeki tam yerini gösterirken, Aspect ise “olay tamamlanmış mı halen devam etmekte mi? gibi sorulara cevap veren zamana ilişkin bir bakış açısı sunar.







Aspect


Simple
Progressive
Perfect
Perfect Progressive
Time
Present
Simple Present
Present Progressive
Present Perfect
Present Perfect Progressive
Past
Simple Past
Past Progressive
Past Perfect
Past Perfect  Progressive
Future
Future
Future Progressive
Future Perfect
Future Perfect Progressive







Aspect


Simple
Progressive
Perfect
Perfect Progressive
Time
Present
I do
I am doing
I have done
I have been doing
Past
I did
I was doing
I had done
I had been doing
Future
I will do
I will be doing
I will have done
I will have been doing

    Çok korktuğumuz “Tense”ler görüldüğü gibi topu topu 12 adet. Detayları ile hepsini inceleyeceğiz. Ama daha sonraki paylaşımlarda.

Bu arada yukarıdaki Türkçe sorusunun cevabını merak edenlere cevap; D imiş.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.